Büyük Taklit Mercii
   Hayat Öyküsü
   Eserleri
   Ahkam ve Fetvalar
   Mesajlar
   Gençler İçin İlmihal
   Resimler
   Soru ve Cevaplar
   Alimlerin Hayat
   Vucuhat hakkında

   E-Mail Listing:


 
Back Index Next

 HAYVANLARI KESME TALİMATI

M. 442- Hayvan kesmenin usulü şöyledir: Hayvanın  dört büyük damarları boğazındaki gırtlak çıkıntısının altından, nefes ve yemek borusunu ve iki şah damarı tamamen kesilmelidir. Onları yaralamak yeterli değildir.

HAYVAN KESMENİN ŞARTLARI

M. 443- Hayvanı kesmenin altı şartı vardır:

       1- Hayvanı kesen kimse, Müslüman olmalıdır.

       2- Hayvanın boğazını demirden yapılmış bir şeyle kesmelidir.

       3- Kesileceği zaman hayvanın vücudunun ön tarafı yani yüzü, elleri, ayakları ve karnı kıbleye doğru olmalıdır.

       4- Hayvanı kesmek istediği zaman veya kesmek niyetiyle bıçağı hayvanın boğazına koyduğu zaman Allah'ın (c.c) ismini söylemelidir.Sadece “Bismillah” demek de yeterlidir.

       5- Hayvan, kesildikten sonra canlı olduğunu bildirecek bir hareket yapması gerekir. Mesela, gözünü, kuyruğunu veya ayağını kımıldatması veya hayvandan normal miktarda kan gelmesi gerekir. Bu hüküm hayvanın kesildiğinde, canlı olup olmadığından şüphe edildiği durumlarda gereklidir, bunun dışında lazım değildir.

       6- Hayvanın başı önden (ziph yerinden) kesilmelidirFarz olan ihtiyata göre bıçağı boynun arkasından öne doğru getirerek başı kesmek caiz değildir.

SİLAHLA AVLANMANIN HÜKÜMLERİ:

M. 444- Eti helal olan yabani bir hayvan eğer silahla avlanırsa, beş şartla helal ve pak olur:

       1- Av silahı, bıçak ve kılıç gibi kesici olmalı veya mızrak ve ok -mermi- gibi ucu sivri bir şey olmalı ve keskin olması sebebiyle hayvanın vücudunu parçalamalıdır.

       2- Hayvanı avlayan insan Müslüman olmalıdır.

       3- Silah, hayvanı avlamak için kullanılmalıdır. Ama mesela, başka bir yeri nişan alırken tesadüfen bir hayvanı öldürürse o hayvan temiz değildir ve onun yenilmesi haramdır.

       4- Silahını kullanırken Allah'ın (c.c) ismini dile getirmelidir.

       5- Hayvana öldükten sonra yanına gelirse veya hayvan canlı olsa, ama başını kesecek kadar vakit olmazsa veya başını kesecek kadar vakit olduğu halde, hayvanın başını kesmez ve hayvan ölürse o hayvan haram olur.

BALIK AVLAMA:

M. 445- Suda canlı olarak yakalanan pullu balık suyun dışında can verirse, temiz ve onun yenilmesi helaldir. Eğer suyun içinde ölürse temizdir ama onun yenilmesi haramdır.Ama eğer balıkçıların kullandığı ağın içinde suda ölürse onu  yemek helaldır.

M. 446- Pulu olmayan balıklar sudan canlı olarak çıkarılıp suyun dışında ölseler bile haramdır.

M. 447- Balık avlayan kimsenin Müslüman olması ve balık avlandığı zaman Allah'ın (c.c) ismini anması gerekmez. Fakat Müslüman'ın, onun sudan canlı çıkarılıp, dışarıda öldüğünü bilmesi gerekir.

EVLİLİK HÜKÜMLERİ

BAKMAK:

Allah'ın nimetlerinden biri görme gücüdür. İnsan bu büyük nimeti kendi ve kendi cinsinden olanların kemal ve gelişimi yolunda kullanmalı ve onu namahreme bakmaktan korumalıdır. Gerçi tabiata ve onun güzelliklerine diğerlerinin hukukuna tecavüz etmemek kaydıyla bakmanın sakıncası yoktur, ancak gözü diğerlerine bakmaktan ve kendini namahremlerin bakışından korumanın özel hükümleri vardır bu bölümde onlardan bazılarına değineceğiz.

MAHREM VE NAMAHREM:

M. 448- Mahrem, namahreme bakmakta diğer fertlere konulan sınırlamanın olmadığı ve evlenilmesi haram olan kimselerdir.

M. 449- Aşağıdaki saydığımız kimseler erkekler için mahremdir.

● Anne ve büyük anne

●-Kızı kızının evladı ve onun evlatları.

       ● Kız kardeş

       ●-Kız kardeşin çocuğu ve onun çocukları.

       ● Erkek kardeşin çocukları ve onun evlatları.

       ● Hala (kendi veya anne ve babasının halası)

       ● Teyze (kendi veya anne babasının teyzesi)

Bu gurup soy akrabalığı nedeniyle birbirlerine mahremdirler. Bir diğer gurup ise evlilik nedeniyle erkeğe mahrem olur onlardan bazıları:

       ● Eş,

         -Eşin annesi ve anne annesi

         -Babasının hanımı (üvey anne)

       ● Oğlunun eşi (gelin)ama erkek kardeşinin hanımı ve hanımının kız kardeşi namahremdir.

M. 450- Şu fertler kadınlara mahremdir:

       ● Baba ve büyük baba

         -Erkek çocuk (torun) ve onun evlatları.

         -Erkek kardeş

       ● Kız kardeşin oğlu ve onun evlatları.

       ● Erkek kardeşin çocukları ve onun evlatları .

       ● Amca (kendi veya anne ve babasının amcası)

       ● Dayı (Kendi veya anne ve babasının dayısı)

Bu şahıslar soy akrabalığı nedeniyle mahremdir. Bir gurupta evlilik sebebiyle kadınlara mahrem olur onlardan bazıları:

       ● Eş (koca)

       ● Eşin baba ve büyük babası

       ● Kızın kocası (damat) ama kocanın erkek kardeşi mahrem değildir.

Açıklanan fertler dışında diğer gruplarında evlilik ve özel şartlarla birbirlerine mahrem olmaları mümkündür bu konuyla ilgili ayrıntılar diğer fıkıh kitaplarında geçmiştir.

M. 451- Eğer bir kadın fıkıh kitaplarında geçen şartlara göre bir çocuğa süt verirse, o çocuk o kadına ve diğer bir takım fertlere mahrem olur. Daha fazla bilgi için tam ilmihale başvurabilirsiniz.

Diğerlerine Bakma Hükümleri:

M. 452- Karı kocanın dışında, lezzet almak amacıyla insanın diğer bir insana bakması haramdır.Erkeğin erkeğe bakması gibi aynı cinsten olması ya erkeğin kadına bakması durumunda olduğu gibi aynı cinsten olmaması ya da mahrem veya namahrem olmasında da hüküm aynıdır.

M. 453- Erkekler, lezzet kastı olmaksızın kendilerine mahrem olan kadınların avret yerlerinin dışında bütün bedenine bakabilirler.  

M. 454- Erkekler namahrem kadının saç veya bedenine bakamazlar ama lezzet kastı olmadan bileklere kadar ellere ve yüzün abdestte yıkandığı miktarına bakmanın sakıncası yoktur.

M. 455- Kadınlar, lezzet kastı olmaksızın namahrem erkeklerin normalde kapatmadıkları miktarda saçına, yüzüne ve boynuna bakabilirler.

Evlilikle İlgili Bir Kaç Mesele:

M. 456-Evli olmaması yüzünden harama düşecek olan (mesela namahreme bakan) insanın evlenmesi farzdır.

M. 457- İster sürekli olsun ister geçici evlilikte nikah akdinin okunması gerekir. Sadece kadın ve erkeğin razı olması ve birbirlerine ilgi duymamaları yeterli değildir.

Evlilik akdi okunmadığı sürece söz kesmek ya da nişanlanmak mahremiyete sebep olmaz ve kadının diğer namahrem kadınlardan farkı yoktur.

M. 458- Eğer nikah akdinde, akdin manasını bozacak şekilde bir harfi bile yanlış okunsa, akit batıl olur.

M. 459- İnsan, kız kardeşinin veya erkek kardeşinin hanımının, erkek kardeşinin sütünden tam süt verdiği bir kızla evlenemez. Yine kız kardeşinin kızı veya erkek kardeşinin kızı veya kız kardeşinin veya erkek kardeşinin torunu bir kıza tam süt vermişse, onunla da evlenemez.

M. 460- Livata yaptıran erkek çocuğunun annesi, kız kardeşi ve kızı livata yapana haram olur. Ama eğer livata yapan baliğ olmaz veya her ikisi baliğ olmaz veya livat yaptıran baliğ olur veya baliğ olduğunda şek edilir veya aletin dahil olup olmadığında şek edilirse ona haram olmaz.

M. 461- Kendi hala ve teyzesinden başka bir kadınla zina yaparsa farz olan ihtiyat gereği onun kızıyla evlenmemelidir. Ama bir kadını nikahlayıp onunla ilişkide bulunduktan sonra, onun annesiyle zina ederse, karısı ona haram olmaz. Eğer nikahlandığı kadınla ilişkide bulunmadan önce, annesiyle zina yaparsa farz olan ihtiyata göre o kadından ayrılmalıdır.

SELAM VERME HÜKÜMLERİ

M. 462- Selam vermek müstehap, onun cevabını vermek vaciptir.

M. 463- Namaz kılan bir kimseye selam vermek mekruhtur.

M. 464- Namaz kılarken selam verilen kimse aynı şekilde selamın cevabını vermelidir. Mesela ona selamun aleykum denilmişse oda cevap olarak selamun aleykum demelidir.Ama “aleykum selam” denilmişse cevabını “selamun aleykum” diye vermelidir.

M. 465- Namaz kılan kimsenin diğerlerine selam vermesi caiz değildir.

M. 466- Selama hemen cevap verilmelidir.

M. 467- İki kişi aynı anda birbirine selam verirse herbiri diğerinin selamının cevabını vermelidir.

M. 468- Kafire selam vermek mekruhtur. Ama kafir Müslüman'a selam verirse, farz olan ihtiyata göre  cevabında, Aleyke veya sadece Selam demelidir.

Selam Vermenin Adabı:

M. 469- Bineği olanın yürüyene, ayaktakinin oturana, az kişiden oluşan gurubun kalabalık guruba, küçüğün büyüğe selam vermesi müstehaptır.

M. 470- Namaz dışında selamın cevabını daha güzel vermek müstehaptır, mesela eğer birisi ona: Selamun Aleykum derse cevabında: Selamun Aleykum ve rahmetullah demesi müstehaptır.

M. 471- Erkeğin kadına, özellikle genç kadına selam vermesi mekruhtur.

KUR'AN İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

M. 472- Kuran'ın her zaman temiz olması gerekir. Ve onun yazısını veya sayfasını necis etmek haramdır ve eğer necis olursa hemen su ile temizlenmelidir.

M. 473- Eğer Kur'an'nın cildi necis olur ve Kur’an'a ihtiramsızlık olursa su ile temizlemeleri gerekir.

Kur'an Yazısına Dokunmak:

M. 474- Abdesti olmayan bir insanın bedeninin bir yerini Kur'an'ın yazısına dokundurması haramdır.

M. 475- Kur'an'nın yazlarına dokunmakta ayetler, kelimeler, harfler ve hatta harekeler arasında bir fark yoktur.

M. 476- Kur'an'nın yazıldığı şeyin, kağıt, toprak, duvar veya kumaş olması arasında bir fark fark yoktur.

M. 476- Kur'an'nın yazıldığı şeyin, kağıt, toprak, duvar veya kumaş olması arasında bir fark yoktur.

M. 477- Kur'an yazısının kalemle, basım yoluyla veya alçı ile yazılması arasında bir fark yoktur.

M. 478- Kur'an yazısı Kur'an'da olmasa bile abdestsiz dokunmak haramdır. Eğer Kur'an'dan bir ayet başka bir kitapta veya bir kelime herhangi bir kağıtta ve hatta Kur’an a ait bir kelimenin yarısı bile Kur'an'dan veya başka bir kitaptan koparılmış olsa bile ona abdestsiz dokunmak haramdır.

M. 479- Aşağıdaki durumlar Kur'an yazısına dokunmak sayılmaz ve haram değildir:

● Plastik veya camın arkasından Kur'an'a dokunmak.

● Kur'an'nın yaprağını, cildini veya etrafına dokunmak.

● Hangi dilde olursa olsun Kur'an'nın tercümesine dokunmak (Elbette Allah'ın ismine hangi dilde olursa olsun abdestsiz dokunmak haramdır)

M. 480- "Mümin" ve "Ellezine" gibi Kur'an ve diğer kitaplarda müşterek olan kelimelere, eğer onu yazan Kur'an kasti ile yazmış ise abdestsiz dokunmak haramdır.

<#305;r.

M. 481- Cünüp olan  bir kimseye Kur'an yazılarına dokunmak haramdır.

M. 482- Cünüp olan bir kimse Kur'an'daki vacip secde ayetlerinin olduğu süreleri okuyamaz. (geniş açıklama 111'ci meselede geçti)

YEMİN ETME HÜKÜMLERİ

M. 483- Eğer bir işi yapmak veya terk etmek için Allahu Teala’nın isimlerinden birisine yemin ederse, mesela iki rekat namaz kılacağına yemin ederse ona amel etmesi  farzdır

M. 484- İnsan yemin ederse ve sonra kasten bu yemini bozarsa, keffaret vermelidir.Bunun kefareti şu üç amelden birisidir: Bir köle azat etmeli veya on fakiri doyurmalı veya onları giydirmelidir. Bunları yapamadığı taktirde üç gün peş peşe oruç tutmalıdır.

M. 485- Yemin eden kişinin sözleri doğru ise, yemin etmesi mekruhtur. Eğer yalan ise haram ve büyük günahlardandır.

DİĞER MESELELER

M. 486- Eğer insan birisinin yüzü kızaracak şekilde tokat veya herhangi bir şeyle vurursa 1/5 şer'i miskal altın sikke, morarırsa 3 miskal ve eğer kararırsa 6 miskal vermelidir ve her şer’i miskal 18 nohuttur.

M. 487- Birisinin(yüzünden başka) herhangi bir yerini vurarak kızartır, morartır veya karartırsa yukarıda söylenenlerin yarısını vermelidir.

M. 488- Zarar veren veya başkasının malı olmayan yılan ve akrep gibi hayvanları öldürmenin sakıncası yoktur.

M. 489- Sanatkara yapması için birşey verilir ama sahibi onu almak için gelmezse, sanatkar sahibini arar ve onu  bulmaktan ümitdini keserse  farz olan ihtiyata göre onu sahibi niyetine seyit olmayan fakire sadaka vermelidir.

M. 490- İki kişinin malı olan duvarda (iki evin müşterek duvarı gibi) ortağının izni olmadan diğeri onu yapamaz, üzerine demir, çubuk gibi şeyler koyamaz veya çivi çakamaz, ancak ortağının razı olduğu (yaslanmak, üzerine elbise koymak gibi) işleri yapabilir, ama ortağı buna da razı değilim derse o işleri de yapamaz.

M. 491- Eğer ağacın kökü komşunun mülkünde (toprak, bağ, ev... gibi) çıkarsa, mülk sahibi ağacın sahibinden onu çekmesini veya kesmesini isteyebilir ve eğer ağaç sahibi o işi yapmazsa kendisi onu kesebilir ve ağacın kökünden dolayı ona bir zarar gelirse ağaç sahibinden alabilir.

M. 492- Bağın duvarından dışarı çıkmış meyve ağacının, sahibinin razı olup olmadığını bilmez ise meyveyi koparamaz ve eğer ağacın meyvesi yere düşmüş olsa bile onu götüremez.

M. 493- Bankanın para yatıranlara verdiği hediye, eğer para yatıran kimse bankanın birşey vermesini şart koşmamışsa, banka halkı teşvik etmek için veriyorsa ve kimse zarar etmiyorsa helaldir.

M. 494- Sakalı tamamen kesmek veya tamamen kesmiş denecek kadar tıraş etmek, farz olan ihtiyata göre haramdır ve bu hüküm herkes için aynıdır, Allah'ın hükmü halkın alay etmesi sebebiyle değişmez, öyleyse yeni ergenliğe eren veya sakalını kesmediğinde onunla alay edilen kimse sakalını keser veya kesik denilecek kadar tıraş ederse haramdır.

Back Index Next