Büyük Taklit Mercii
   Hayat Öyküsü
   Eserleri
   Ahkam ve Fetvalar
   Mesajlar
   Gençler İçin İlmihal
   Resimler
   Soru ve Cevaplar
   Alimlerin Hayat
   Vucuhat hakkında

   E-Mail Listing:


 
Back Index Next

m. 811- vakit darken namaza başlayan kimse, eğer namazdayken bedeni necis olur ve necisken namaza ait bir şey okumadan necis olduğunu anlarsa veya bedeninin necis olduğunu anlar da o vakit mi necis olduğunda ya da ِnceden mi necis bulunduğunda şek ederse, bedeni yıkamak namazı bozmayacak bir durumdaysa yıkamalıdır; eğer namazı bozacak bir durumdaysa o haliyle namazı tamamlaması gerekir ve namazı sahihtir.

m. 812- beden veya elbisesinin temiz oluşunda şek eden kimse, eğer namaz kılar ve namazdan sonra beden veya elbisesinin necis olduğunu anlarsa namazı sahihtir.

m. 813- eğer elbisesini yıkar ve temizlendiğine yakin eder de onunla namaz kılar ve namazdan sonra temizlenmemiş olduğunu anlarsa ihtiyaten farz olarak eğer namaz için vakit varsa namazı yeniden kılmalı ve eğer vakit geçmişse namazını kaza etmelidir.

m. 814- beden veya elbisesinde kan gِrür ve necis kanlardan olmadığına yakın ederse, mesela, sivrisinek kanı olduğuna yakın ederse; namazdan sonra kendisiyle namaz kılınmayan kanlardan olduğunu anlasa bile namazı sahihtir.

m. 815- eğer elbise veya bedeninde bulunan bir kanın, namazı batıl etmeyen necis kanlardan olduğuna yakin ederse - meselâ, çıban ve yara kanı olduğuna yakin ederse; namazdan sonra namazı batıl eden kanlardan olduğunu anlasa bile namazı sahihtir.

m. 816- bir şeyin necis olduğunu unutur da ıslak beden veya elbiseyi ona dokundurur ve unutkanlık halinde namaz kılar ve namazdan sonra aklına gelirse namazı sahihtir. ama, eğer bedeni ıslakken necis olduğunu unuttuğu bir şeye değerse ve necis olan yeri yıkamadan gusül ederek namaz kılarsa guslü ve namazı batıldır. yine eğer abdest uzuvlarından bir yer ıslak iken necis olduğunu unuttuğu bir şeye değerse ve orayı yıkamadan ِnce abdest alıp namaz kılarsa, abdest ve namazı batıldır.

m. 817- bir tek elbisesi olan kimsenin beden ve elbisesi necis olur ve yalnızca onlardan birini yıkamaya yetecek kadar suyu bulunursa, eğer elbisesini çıkarabilirse bedenini yıkamalı ve namazını da çıplaklar için sِylenen hükümlere gِre yerine getirmelidir. ama soğuk veya diğer bir ِzür nedeniyle elbisesini çıkaramazsa, her ikisinin necaseti eşit ise, mesela, her ikisi de idrar veya kan olur veyahut bedenin necaseti daha şiddetli veya daha fazla olursa, ِrneğin, bedenin necaseti az suyla iki defa yıkanması gereken idrar olursa, ihtiyaten farz olarak bedenini yıkamalıdır. ama eğer elbisenin necaseti daha çok veya daha şiddetli olursa, elbise veya bedenden hangisini isterse yıkayabilir.

m. 818- necis elbiseden başka elbisesi olmayan kimse, vakit darsa veya temiz elbise bulabileceğine ihtimal vermezse, namazı, çıplak olanlar için sِylenen düstura gِre kılmalıdır.

m. 819- iki tane elbisesi olan kimse, onlardan birinin necis olduğunu bilir de hangisinin necis olduğunu bilmez ve her ikisini de yıkayamazsa eğer vakti genişse, onların her ikisiyle de namaz kılmalıdır. mesela, eğer ِğle ve ikindi namazı kılmak istiyorsa, elbiselerin her birisiyle bir ِğle ve bir ikindi namazı kılması gerekir. ama, eğer vakit dar ise, ihtiyaten farz olarak çıplaklar için sِylenen talimata gِre namaz kılmalı ve ihtiyaten farz olarak o namazı, temiz elbiseyle kaza etmelidir.

2- ihtiyaten farz olarak mubah olmalı.

m. 320- ihtiyaten farz olarak namaz kılan kimsenin elbisesi mubah olmalıdır. gaspi elbise giymenin haram olduğunu bilen kimse, eğer kasten gaspi elbiseyle veya iplik, düğme ya da başka bir şeyi gaspî olan bir elbiseyle namaz kılarsa, ihtiyaten farz olarak namazı batıldır ve o namazı gaspî olmayan elbiseyle yeniden kılmalıdır.

m. 821- gaspî elbiseyi giymenin haram olduğunu bildiği halde onun namazı batıl ettiğini bilmeyen kimse, eğer kasten gaspî elbiseyle namaz kılarsa, ihtiyaten farz olarak namazı batıldır ve o namazı gaspî olmayan elbiseyle yeniden kılmalıdır.

m. 822- eğer elbisesinin gaspi olduğunu bilmez veya unutur da o elbiseyle namaz kılarsa namazı sahihtir. ama eğer kendisi onu gasbetmiş olur ve düşüncesizliği ve ِnemsemezliği sonucu gasbetmiş olduğunu unutmuşsa ihtiyaten farz olarak namazı batıldır ve o namazı gaspî olmayan elbiseyle yeniden kılmalıdır.

m. 823- ister büyük olsun, ister küçük -teşbih, mendil vb. gibi- namaz kılanın üzerinde gaspî şeyler olursa namazı batıl etmez.

m. 824- eğer bir kimse, canını korumak veya gasp edilmiş elbisesinin çalınmasını ِnlemek için o elbiseyle namaz kılarsa namazı sahihtir.

m. 825- elbisesinin gaspi olduğunu bilmez veya unutur ve namazda farkına varırsa; eğer üzerinde avret yerini ضrtecek başka bir şey varsa ve namazın muvalatını (peş peşe olmasını) bozmadan hemen gaspî elbiseyi çıkarabilecekse, onu çıkarmalıdır ve namazı sahihtir; namaza devam edip tamamlamalıdır. ama eğer üzerinde avret yerini ِrtecek başka bir şey yoksa veya gaspî elbiseyi hemen çıkaramayacaksa ya da çıkardığı takdirde namazın muvalatı bozulacaksa, bir rekatlık vakti bile olsa, namazı bozmalı ve gaspî olmayan bir elbiseyle namaz kılmalıdır, eğer bu kadar vakti yoksa namaz halindeyken elbisesini çıkarmalı ve çıplakların namaz talimatına gِre namazı tamamlamalıdır.

m. 826- eğer humusu veya zekatı verilmemiş paranın kendisiyle elbise satın alırsa, gaspî elbise hükmünü taşır ve o elbiseyle kılınan namaz batıldır. ama eğer veresiye alır ve muamele yaptığı zaman maksadı, onun parasını humusu veya zekatı verilmemiş paradan vermek olursa, bu durumda eğer humus farz olmayan başka bir parası olur, ama elbisenin parasını humsu verilmemiş paradan verirse namazı sahihtir. aksi takdirde batıldır.

3- murdar hayvanın parçalarından olmamalı.

m. 827- namaz kılan kimsenin elbisesi, fışkıran kam olan (yani daman kesildiğinde kanı fışkırarak gelen) murdar hayvanın parçalarından olmamalı. hatta fışkıran kanı olmayan balık, yılan gibi murdar hayvanlardan elbise yaparlarsa onunla da namaz kılmamak ihtiyaten müstehaptır

m. 828- eğer murdarların parçasından et ve deri gibi canı olan bir şeyi namaz kılan kimsenin üzerinde olursa, kendi elbisesinden sayılmasa bile namazı batıldır.

m. 829- murdar olmuş helal etli bir hayvanın yün ve kıl gibi canı olmayan kısımlarından bir şey namaz kılanın üzerinde olursa veya onlardan hazırlanmış elbiseyle namaz kılarsa namazı sahihtir.

4- eti yenilmesi haram olan hayvanlardan olmamalı.

m. 830- namaz kılanın elbisesi, etinin yenilmesi haram olan hayvandan olmamalı ve eğer namaz kılanın yanında ondan bir kıl bile olsa namazı batıldır.

m. 831- kedi gibi etinin yenilmesi haram olan bir hayvanın salyası, sümüğü veya başka bir rutubeti namaz kılanın beden veya elbisesinde olursa, eğer ıslaksa namaz batıldır; eğer kurumuş ve onun ayni de bertaraf olmuşsa namaz sahihtir.

m. 832- bir kimsenin saçı, teri veya tükürüğü namaz kılanın bedeninde veya elbisesinde olursa sakıncası yoktur. yine eğer namaz kılanın yanında inci, mum ve bal olsa da hüküm aynıdır.

m. 833- îster müslüman memlekette hazırlanmış olsun, ister müslüman olmayan memlekette, eti helal hayvandan mı, eti haram hayvandan mı yapıldığı konusunda şek edilen elbiseyle namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 834- insan, sedef düğme ve benzerinin hayvandan olduğuna ihtimal verirse, onunla namaz kılmanın sakıncası yoktur. eğer sedef olduğunu bilir, ama sedefte et olmadığına ihtimal verirse, onunla namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 835- as postuyla namaz kılmanın sakıncası yoktur. ama ihtiyaten farz olarak sincap postuyla namaz kılınmamalıdır.

m. 836- haram veya helal etli bir hayvandan olduğunu bilmediği bir elbiseyle namaz kılarsa namazı sahihtir. ama eğer unutmuş olursa, ihtiyaten farz olarak o namazı yeniden kılması gerekir.

m. 837- plastik ve benzeri şeylerle yapılan sunî derilerle namaz kılmak sakıncasızdır. buna gِre, eğer insan bir şeyin hakiki deri mi, yoksa yapma deri mi, eti haram olan hayvanın derisi mi yoksa eti helal olan hayvanın derisi mi olduğunda şüphe ederse onunla namaz kılmasının sakıncası yoktur.

5-6 namaz kılan kimse erkek ise elbisesi halis ipek ve altın işlemeli olmamalıdır; bunların açıklaması ilerdeki meselelerde sِylenecektir.

m. 838- altın dokumalı elbise giymek erkekler için haramdır ve onunla namaz da batıldır; ama kadın için, namazda ve namaz dışında sakıncası yoktur.

m. 839- erkeğin altın ziynet kullanması mesela, boynuna altın zincir takması, parmağına altın yüzük takması, koluna altın saat takması haramdır ve onunla kılınan namaz batıldır. ihtiyaten farz olarak, altın gِzlük kullanmaktan da sakınması gerekir. ama kadın için altınla ziynetlenmek namazda ve namaz dışında sakıncasızdır.

m. 840- eğer bir erkek, yüzük veya elbisesinin altından olduğunu bilmez ve onunla namaz kılarsa namazı sahihtir. ama eğer yüzük veya elbisenin altından olduğunu unutur ve onunla namaz kılarsa ihtiyaten farz olarak namazı batıldır.

m. 841- erkeğin altın ziynet kullanması ve altın dokumalı elbise giymesi ister açık olsun, ister gizli, haramdır ve namazı da batıl eder. dolayısıyla eğer erkeğin atleti altın dokumalı olur veya boynuna altın zincir takmış olursa gِrünmese bile haramdır ve namazı batıl eder.

m. 842- namaz kılan erkeğin elbisesi halis ipek olmamalıdır. ihtiyaten farz olarak tekke ve kemer gibi tek başına avret yerini ِrtemeyen şeyleri de namaz dışında erkeğin giymesi haramdır.

m. 843- eğer elbisenin astarının hepsi veya bir kısmı halis ipekten olursa, erkeğin onu giymesi haramdır ve onunla kılınan namaz da batıldır.

m. 844- erkeğin cebinde altın yüzük, altın zincir ve benzeri olmasının bir sakıncası yoktur ve namazı da batıl etmez.

m. 845- halis ipekten veya başka bir şeyden olduğunu bilmediği bir elbiseyi giymesinin sakıncası yoktur onunla kıldığı namaz da sahihtir.

m. 846- ipek mendil veya benzeri bir şey erkeğin cebinde olmasının bir mahzuru yoktur ve namazı da batıl etmez.

m. 847- namazda veya namaz dışında kadının ipek elbise giymesinin sakıncası yoktur.

m. 848- gasp edilmiş halis ipek, altın dokumalı veya murdardan hazırlanmış elbisenin çaresizlik halinde giyilmesinin bir sakıncası yoktur. yine elbise giymek zorunda olan bir kimse eğer bunlardan başka elbisesi olmazsa ve vaktin sonuna kadar da bu çaresizliği bertaraf olmayacaksa, bu elbiselerle namaz kılabilir.

m. 849- eğer namaz kılan erkeğin elbisesi ipekle karışık olan bir cinsten olursa onunla kılınan namaz sahihtir, ama ipekle karıştırılan ِteki şeyin namazın sahih olduğu cinslerden olması şarttır. fakat eğer ipek olmayan ِteki cins, sayılmayacak kadar az olursa, erkeğin o elbiseyle namaz kılması caiz değildir.

m. 850- gasp edilmiş ve murdardan yapılmış elbiseden başka bir elbisesi olmayan kimse, elbise giymek zorunda da değilse, çıplaklara sِylenen talimata gِre namaz kılmalıdır.

m. 851- eti haram olan hayvanlardan hazırlanmış elbiseden başka elbisesi olmayan kimse, elbise giymek zorundaysa, o elbiseyle namaz kılabilir. ama eğer elbise giymek zorunda değilse çıplaklar için sِylenen talimata gِre namazı yerine getirmeli ve ihtiyaten farz olarak bir namaz da o elbiseyle kılmalıdır.

m. 852- saf ipek veya altın dokumalı elbiseden başka elbisesi olmayan bir erkek eğer elbise giymek zorunda değilse, çıplaklar için sِylenen talimata gِre namaz kılmalıdır.

m. 853- namazda avret yerini ِrtecek bir şeyi olmayan kimse kiralamak veya satın almak suretiyle bile otsa bِyle bir şeyi hazırlaması farzdır. ama onu hazırlamak malî gücüne gِre fazla bir parayı gerektirirse veya parayı elbisenin masrafına harcadığında durumuna zarar verecekse, çıplaklar için sِylenen talimata gِre namaz kılması gerekir.

m. 854- elbisesi olmayan kimseye, başka birisi elbise bağışlarsa veya ضdünç verirse, bunu kabul etmesinin onun için meşakkati yoksa, kabul etmesi gerekir. hatta eğer ِdünç veya bağış talebinde bulunmak onun için zor olmazsa, elbisesi olan kimseden ِdünç veya bağış istemelidir.

m. 855- ihtiyaten farz olarak insan, dikim, renk veya kumaşı açısından şِhreti gerektiren ve giymek isteyenin durumuna uygun olmayan elbiseyi giymekten kaçınmalıdır. ama o elbiseyle namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 856- ihtiyaten farz olarak erkek, kadın elbisesi ve kadın da erkek elbisesi giymemelidir. ama o elbiseyle namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 857- kendini ِrtmek için bir şeyi olmayan kimse, vaktin so, kadın elbisesi ve kadın da erkek elbisesi giymemelidir. ama o elbiseyle namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 857- kendini ِrtmek için bir şeyi olmayan kimse, vaktin sonuna kadar bulabileceğini ihtimal veriyorsa, ihtiyaten farz olarak namazını vaktin evvelinde erteleyip ِrtünerek namaz kılmalıdır.

m. 858- yatarak namaz kılması gereken kimse, eğer çıplak olur ve yorgan veya yatağı necis veya halis ipek veya etinin yenilmesi haram olan hayvanın parçalarından yapılmış olursa, ihtiyaten farz olarak namazda bunlarla ضrtünmemelidir.

namaz kilanin beden ve elbisesinin temiz olmasi gerekmeyen haller

m. 859- ilerde ayrıntıları açıklanacak şu üç durumda namaz kılanın beden veya elbisesi necis olursa namazı sahihtir:

1-    bedeninde bulunan yara, cerahat veya çıban vasıtasıyla elbisesi veya bedenine kan bulaşırsa.

2- beden veya elbisesi bir dirhemden daha az kana bulaşmış olursa.

3- necis elbise veya bedenle namaz kılmaya mecbur kalırsa.

Şu iki durumda namaz kılanın yalnızca elbisesi necis olursa namazı sahihtir:

1- çorap ve eldiven gibi küçük elbiseleri necis olursa.

2- çocuğa bakan bir kadının elbisesi necis olursa. bu beş duruma ait hükümler sonraki meselelerde ayrıntılı bir şekilde sِylenecektir.

m. 860- namaz kılanın bedeni veya elbisesinde yara, cerahat veya çıban kanı bulunur ve eğer beden veya elbiseyi yıkamak ya da elbiseyi değiştirmek halkın çoğu için veya o kimse için zor olursa; yara, cerahat veya çıban iyileşmedikçe o kanla namaz kılabilir. yine kanla gelen pislik veya yara üzerine konulan ilaç necis olur ve elbise ve bedenine bulaşırsa hüküm aynıdır.

m. 861- çabuk iyileşen ve yıkanması kolay olan yara ve kesikliğe ait bir dirhem veya daha fazla bir miktarda olan kan, namaz kılanın elbise veya bedeninde olursa, namazı batıldır.

m. 862- elbise veya bedeninin yaraya uzak olan bir yeri, yaranın rutubetiyle necis olursa, onunla namaz kılmak caiz değildir. eğer normalde yaradan rutubet bulaşan elbise ve bedenin bir miktarı o rutubetle necis olursa onunla namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 863- ağız, burun ve benzerlerinin içinden gelen kan, beden veya elbiseye bulaşırsa namaz için onu yıkamak gerekir; onunla namaz kılınamaz. ama memeleri içerde bile olsa basur (mayasıl) kanıyla namaz kılınır.

m. 864- bedeninde yara olan bir kimse, beden veya elbisesinde kan gِrür ve yaranın kanı mı yoksa başka bir kan mı olduğunu bilmezse onunla namaz kılmasının sakıncası yoktur.

m. 865- bedende birkaç yara olur ve bir tek yara hesap edilecek şekilde birbirlerine yakın olurlarsa; hepsi iyi olmadıkça, onların kanıyla namaz kılmanın sakıncası yoktur. ama her biri ayn yara sayılacak kadar birbirlerinden uzak olurlarsa, hangisi iyileşirse, namaz için o yaradan elbise veya bedene bulaşan kanı yıkamalıdır.

m. 866- eğer iğne ucu kadar hayız kanı namaz kılanın beden veya elbisesinde bulunursa namazı batıldır. ihtiyaten farz olarak nifas ve istihaze kanı da namaz kılanın beden veya elbisesinde olmamalıdır. eti haram olan hayvanın kanından da kaçınmak iyidir. ama insan bedeninin kam ve eti helal olan hayvanların kam gibi başka kanlar beden veya elbisenin bir kaç yerinde olsa bile, üst üste bir dirhemden az olursa onunla namaz kılmanın sakıncası yoktur.

m. 867- astarsız elbiseye dِkülüp arkasından çıkan kan, bir kan olarak hesap edilir, ama onun arkasına ayrı bir kan değmişse, her birini ayrı hesaplamak gerekir; bu durumda eğer elbisenin yüzü ve arkasındaki kan üst üste bir dirhemden az olursa onunla namaz sahihtir ve eğer fazla olursa onunla namaz batıldır

m. 868- eğer kan, astarlı elbisenin yüzüne dِkülür ve astarına da ulaşırsa veya astarına dِkülür de elbisenin yüzü de kan olursa, her birini ayrı hesap etmek gerekir; bu durumda eğer elbisenin yüzü ve astarında olan kan bir dirhemden az olursa, onunla namaz sahihtir ve eğer daha fazla olursa onunla namaz batıldır.

m. 869- beden veya elbisede bulunan bir dirhemden az olan kana bir rutubet değerse, eğer kan ve ona ulaşan rutubet, bir dirhem kadar veya daha fazla olursa ve etrafı bulaştırırsa onunla namaz batıldır. hatta kan ve rutubet bir dirhem kadar olmasa ve etrafı bulaştırmasa bile onunla namaz kılmak sakıncalıdır. evet; eğer rutubet kanla karışıp kaybolursa namaz sahihtir, eğer kanşıp kaybolmazsa namaz batıldır.

m. 870- elbise veya beden kanlanmayıp kana değmesi dolayısıyla necis olursa, necis olan kısım bir dirhemden az bile olsa onunla namaz kılınmaz.

m. 871- elbise veya bedende bulunan kan bir dirhemden az olur ve başka bir necaset ona değerse, mesela, bir damla idrar onun üzerine dِkülürse, onunla namaz kılmak caiz değildir.

m. 872- namaz kılanın tekke, çorap ve eldiven gibi kendileriyle avret yeri ِrtülemeyen küçük elbiseleri necis olursa, eğer murdar ve haram etli hayvandan yapılmamışsa onlarla namaz sahihtir; yine necis yüzük ve gِzlükle namaz kılarsa sakıncası yoktur.

m. 873- ihtiyaten farz olarak, kendisiyle avret yeri ِrtülebilen necis bir şey namaz kılanın üzerinde olmamalıdır. ama bu meseleyi bilmediğinden, bir müddet bu şekilde namaz kılan kimse o namazları kaza etmesi gerekmez. ama küçük mendil, anahtar, bıçak ve para gibi kendileriyle avret yeri ِrtülemeyen necis bir şeyin namaz kılanın üzerinde olmasının bir sakıncası yoktur.

m. 874- çocuk bakıcısı olan bir kadının, birden fazla elbisesi olmazsa, eğer ayrı bir elbiseyi satın almak, kiralamak veya ِdünç almak imkanı da yoksa her yirmi dِrt saatte bir defa elbisesini yıkarsa, diğer güne kadar elbisesi çocuğun idrarıyla necis bile olsa o elbiseyle namaz kılabilir. ama ihtiyaten farz olarak, elbisesini her yirmi dِrt saat içinde hangi namazdan ِnce necis olmuşsa o namaz için yıkamalıdır. yine, birden fazla elbisesi olduğu halde onların hepsini giymesi gerekiyorsa, bunların hepsini her yirmi dِrt saat içerisinde sِylenen talimata gِre bir kere yıkaması yeterlidir.

namaz kilanin elbisesinde müstehap olan Şeyler

m. 875- birkaç şeyin, namaz kılanın elbisesinde bulunması müstehaptır: çene altı sarık, aba giymek (ضzellikle imam olan kimse için), beyaz elbise giymek, en temiz elbiseler giymek, güzel koku sürmek ve akik yüzük takmak bu cümledendir.

namaz kilanin elbisesinde mekruh olan Şeyler

m. 876- namaz kılanın elbisesinde birkaç şey mekruhtur. siyah, kirli ve dar elbise, içki içenin ve

necasetten kaçınmayanın elbisesiyle, üzerinde resim bulunan bir elbiseyi giymek ve yine elbisenin düğmesinin açık olması ve üzerinde resim bulunan yüzük takmak bu cümledendir.

namaz kilanin mekani

namaz kılanın, namaz kıldığı yerin birkaç şartı vardır:

1. Şart

namaz kıldığı yer mubah olmalıdır:

m. 877- gasp edilmiş bir mülkte namaz kılan kimsenin namazı, halı, sedir ve benzeri şeyler üzerinde bile olsa batıldır. ama, gasp edilmiş çatı ve çadır altında namaz kılmanın mahzuru yoktur.

Back Index Next