Büyük Taklit Mercii
   Hayat Öyküsü
   Eserleri
   Ahkam ve Fetvalar
   Mesajlar
   Gençler İçin İlmihal
   Resimler
   Soru ve Cevaplar
   Alimlerin Hayat
   Vucuhat hakkında

   E-Mail Listing:


 
Back Index Next

5- idrar ve gaît gelmesini ِnleyemeyen kimsenin ikindi ve yatsı namazlarından. bu beş namazda, ِnceki namazla fasıla bırakmadan kılındığı veya aralarında çok az bir fasıla olduğu takdirde ezan düşer. ama namazın nafilesini kılmakla fasıla gerçekleşmiş olmaz. eğer namazları birbirinden ayrı olarak, her birini kendi fazilet vaktinde kılarsa ezan ve ikametin her ikisini de okuması müstehaptır.

m. 941- eğer bir cemaat namazı için ezan ve ikamet okunmuşsa, o cemaatla namaz kılan kimse ezan ve ikameti işitmese veya onlar okunurken cemaatte hazır olmasa bile kendi namazı için ezan okuyup ikamet getirmemelidir.

m. 942- eğer cemaatle namaz kılmak için camiye gider ve cemaatin bittiğini gِrürse o cemaat namazı için ezan okunup ikamet getirilmişse, saflar bozulup cemaat dağılmadıkça kendi namazı için ezan okuyup ikamet getirmemelidir.

m. 943- bir grup bir yerde namaz kılarlarken veya onların namazı yeni bitmiş olur ve safları henüz dağılmamışken, eğer insan münferiden veya düzenlenecek başka bir cemaatle namaz kılmak isterse, beş şartla ondan ezan ve ikamet düşer:

1- ilk cemaat namaz için ezan ve ikamet okunmuş olmalı.

2- o cemaat namazı batıl olmamış olmalı.

3- cemaat namazının kılındığı mekanda namaz kılmalı, buna gِre; eğer cemaat namazı caminin içinde olur ve o da caminin damında namaz kılmak isterse ezan ve ikamet okuması müstehaptır.

4- hem onun namazı ve hem de cemaat namazı edâ olmalı.

5- onun namazıyla cemaat namazının vakti ortak olmalı. mesela her ikisi de ِğle veya ikindi namazı olmalı veya cemaatla kılınan namaz ِğle ve onun namazı ikindi veyahut onun namazı ikindi ve cemaatle kılınan namaz ِğle namazı olmamalıdır.

m. 944- eğer ِnceki meselede açıklanan şartların ikincisinde şek ederse, yani cemaat namazının sahih olup olmadığında şek ederse, ezan ve ikamet ondan düşer, ama eğer geri kalan dِrt şartta şek ederse reca kastıyla ezan ve ikamet okuması daha iyidir.

m. 945- başkasının ezan ve ikametini işiten kimsenin, işittiği her bِlümü tekrarlaması müstehaptır, ama "hayye ales-salah"tan "hayye ala hayril amele kadar olan kısmı sevap ümidiyle sِylemelidir.

m. 946- başkasının ezan ve ikametini işitmiş olan kimse, ister onunla birlikte tekrarlamış olsun, ister tekrarlamamış olsun, o ezan ve ikamet ile, kılmak istediği namaz arasında fazla fasıla olmadığı takdirde, kendi namazı için ezan ve ikamet okumayabilir.

m. 947- erkek, kadının ezanını zevk kastıyla dinlerse, ondan ezan düşmez; hatta eğer zevk alma kastı olmasa bile, ihtiyaten farz olarak ondan ezan düşmez. ama eğer kadın erkeğin ezanını dinlerse ondan ezan düşer.

m. 948- hem erkeklerin ve hem de kadınların bulunduğu cemaat namazında namazın ezan ve ikametini erkek okumalıdır, ama kadınların cemaatinde kadın ezan ve ikamet okursa yeterlidir.

m. 949- ikamet ezandan sonra okunmalıdır, eğer ezandan ِnce okunursa sahih değildir.

m. 950- eğer ezan ve ikametin kelimelerini sırasız okunursa, mesela, "hayye alel-felah"ı "hayye ales- salah"dan ِnce okursa, sıranın bozulduğu yerden yeniden okumalıdır.

m. 951- ezan ve ikamet arasına fasıla vermemelidir, ezanla ikamet arasında, okunan ezan o ikamet'e ait sayılacak kadar fasıla verirse, ezan ve ikameti yeniden okuması müstehaptır. yine eğer ezan ve ikamet ile namaz arasında, okunan ezan ve ikamet o namaza ait sayılacak kadar fasıla verirse, o namaz için yeniden ezan ve ikamet okuması müstehaptır.

m. 952- ezan ve ikamet sahih arapça ile okunmalıdır. yanlış arapça ile okunursa veya bir sِzün yerine başka bir sِz sِylerse, mesela, onların türkçe tercümesini okursa sahih değildir.

m. 953- ezan ve ikamet namaz vakti girdikten sonra okunmalıdır. eğer kasten veya unutkanlık yüzünden vaktinden ِnce okunursa batıldır.

m. 954- ikameti okumadan ِnce, ezan okuyup okumadığında şek ederse, ezan okumalıdır. ama ikamete başladığında ezan okuyup okumadığında şek ederse, ezan okuması gerekmez.

m. 955- ezan ve ikamet esnasında bir cümleyi okumadan ondan ضncekini okuyup okumadığında şek ederse, şek ettiğî kısmı okumalıdır. ama ezan veya ikametin bir kısmını okurken ondan ضnceki kısmı okuyup okumadığında şek ederse, onu okuması gerekmez.

m. 956- insanın, ezan okurken kıbleye karşı olması, abdestli veya guslü bulunması, ellerini kulağına koyması, sesini yükseltip uzatması, ezanın cümleleri arasına biraz fasıla vermesi ve onların arasında konuşmaması müstehaptır.

m. 957- ikamet getirirken insanın bedeninin hareketsiz olması, onu ezandan daha yavaş okuması, cümlelerini birbirine yapıştırmaması müstehaptır, ama ezanın cümleleri arasında verdiği fasıla kadar ikametin cümleleri arasında fasıla vermemelidir.

m. 958- ezan ile ikamet arasında şu sayılanlardan birini yapmak müstehaptır: bir adım atmak, bir miktar oturmak, secde etmek, zikir etmek, dua etmek, bir miktar sessiz durmak, konuşmak veya iki rekat namaz kılmak, ama sabah namazının ezan ve ikameti arasında konuşmak müstehap değildir ve akşam namazının ezan ve ikameti arasında namaz kılmak müstehap değildir.

m. 959- ezan okuması için adil, vakti bilen, gür sesli ve ezanı yüksek bir yerde okuyacak birini tayin etmek müstehaptır. hoparlِrden yararlanıldığında ezan okuyanın aşağıda olmasının sakıncası yoktur.

m. 960- namaz kılanın ezanı radyodan, teyp kasetinden vb. işitmesi yeterli değildir; namaz kılanın kendisi şahsen okumalıdır.

m. 961- ihtiyaten farz olarak her zaman ezanı namaz kastıyla okumak gerekir ve ondan sonra namaz kastı etmeksizin vaktin girdiğini ilan etmek için ezan okumak sakıncalıdır.

m. 962- ezan ve ikameti namaz için okuduktan sonra, bir cemaat kendileri için ondan cemaat imamı olmasını isterse veya me'mum olarak namazını cemaatle kılmak isterse o ezan ve ikamet yeterli değildir ve tekrar okuması müstehaptır.

namazin farzlari

namazın farzları on birdir:

1- niyet.

2- kıyam (ayakta durmak).

3- iftitah tekbiri (namazın başlangıcında "allah-u ekber" demek).

4- rüku.

5- sücud.

6- kıraat.

7- zikir.

8- teşehhüd.

9- selam.

10- tertib.

11- muvalaî (namazın kısımları arasında herhangi bir fasıla yapmayıp peş peşe kılmak).

m. 963- namazın farzlarından bazıları rükündür. Şِyle ki, namaz kılan bir kimse onları yapmaz veya herhangi birini fazla yaparsa ister kasten olsun, ister sehven olsun, namaz batıl olur. namazın farzlarından bazıları ise rükün değildir; yani, eğer kasten fazla veya eksik olursa namaz batıldır; eğer yanlışlıkla fazla veya eksik olursa namaz batıl olmaz. namazın rükünleri beştir:

1- niyet.

2- iftitah tekbiri.

3- iftitah tekbiri alındığı zamanki kıyam ile rüku'a bitişik olan kıyam, (yani rüku'dan ِnce ayakta durmak).

4- rüku'.

5- iki secde.

niyet

m. 964- insan namazı gurbet kastıyla, yani allah (cc)m emirlerini yerine getirmek kastıyla klimalıdır. niyeti kalbinden geçirmesi veya mesela: "dِrt rekat ِğle namazı kılıyorum gurbeten ila-allah" sِzünü diliyle sِylemesi gerekmez.

m. 965- ِğle veya ikindi namazını kılarken, dِrt rekat namaz kılıyorum, diye niyet eder, ama o namazın ِğle veya ikindi namazı olduğunu belirtmezse namazı batıldır. bunun gibi, mesela, ِğle namazının kazası üzerine farz olan bîr kimse, ضğle namazı vaktinde, ِğle namazının edasını veya kazasını kılmak isterse, kılacağı namazı niyetinde belirtmesi gerekir.

m. 966- insan, namazın başlangıcından sonuna kadar niyeti üzerinde kalmalıdır. buna gِre namaz esnasında ne yapıyorsun: diye sorulması halinde, nasıl bir cevap vermesi gerektiğini bilemeyecek derecede dalgın olursa namazı batıldır.

m. 967- insan, yalnız allah-u teala'nın emrini yerine getirmek için namaz kılmalıdır. bu bakımdan riya, yani gِsteriş için namaz kılan kimsenin namazı batıldır; ister sırf halka gِsteriş için olsun isterse allah ve halkı her ikisini de gِz ضnüne alsın.

m. 968- namazın bir parçası bile allah'tan başkası için olursa namaz batıldır; allah'tan başkası için kılınan bِlüm ister fatiha ve diğer sure gibi farz olsun ister "kunut" gibi müstehap olsun. hatta, eğer namazın tamamını sadece allah için kılar, fakat halka gِsteriş olsun diye cami gibi ِzel bir yerde, vaktin evveli gibi belli bir zamanda ya da cemaat namazı gibi ِzel bir şekilde kılarsa namazı batıldır.

iftitah tekbiri

m. 969- her namazın başlangıcında "allah-u ekber" demek farz ve rükündür. "allah" ve "ekber" kelimelerinin harflerini ve bu iki kelimeyi ("allah" ve

"ekber" kelimelerini) peş peşe sِylemelidir. yine bu iki kelime sahih arapça ile okunmalı ve eğer yanlış arapça ile veya onun mesela, türkçe tercümesini sِylerse doğru değildir.

m. 970- namazın iftitah tekbirinin, kendinden ِnce olan şeye, mesela, ikamete veya duaya bitiştirilmemesi ihtiyaten farzdır.

m. 971- eğer insan, "allah-u ekber"i ondan sonra gelen şeye, mesela, "bismillahirrahmanirrahim'e bitiştirmek isterse "ekber"in "r" sini ِtreli okumalıdır ("u" ile bitiştirmelidir).

m. 972- iftitah tekbiri alınırken, beden sakin olmalıdır. eğer kasten, beden hareket halinde iken iftitah tekbiri alınırsa batıldır. eğer sehven hareket ederse ihtiyaten farz olarak, ilk ِnce namazı batıl edecek bir fiil yapıp daha sonra yeniden iftitah tekbiri almalıdır.

m. 973- tekbir, fatiha, sure, zikir ve duayı kendisi duyabilecek şekilde okumalıdır. eğer kulağının ağır işitmesi veya sağır olması ya da fazla gürültü olduğundan, duymazsa her hangi bir engel olmasaydı duyabileceği şekilde okumalıdır.

m. 974- dilsiz olan veya dilindeki bir hastalık nedeniyle allah-u ekberi doğru bir şekilde sِyleyemeyen bir kimse, nasıl sِyleyebiliyorsa ضyle sِylemelidir. hiç sِyleyemiyorsa kalbinden geçirmeli, tekbir için işaret etmeli ve dilini de mümkünse hareket ettirmelidir.

m. 975- iftitah tekbirinden sonra şu duayı okumak müstehaptır:

yani, "ey kullarına ihsanda bulunan allah, günahkar kulun senin kapına gelmiştir ve sen de iyilik yapanlardan suçluları affetmelerini istemişsin; sen iyilikte bulunansın, bense günahkarım; muhammed (s.a.v) ve muhammedin evladı (s.a) hakkı için rahmetini muhammed ve evladından esirgeme; senin bildiğin ve benim işlediğim günahları bağışla."

m. 976- namazın başlangıç (iftitah) tekbirini ve namaz arasındaki tekbirleri alırken elleri kulakların hizasına kadar kaldırmak müstehaptır ve onun aksi sakıncalıdır; hatta caiz değildir.

m. 977- iftitah tekbirini alıp almadığından şüpheye düşerse; bir şey okumaya başlamışsa, şüphesine itina etmemelidir; bir şey okumaya başlamamışsa, yeniden tekbir almalıdır.

m. 978- iftitah tekbirini aldıktan sonra, doğru düzgün sِyleyip sِylemediğinden şüpheye düşerse, şüphesine ِnem vermemelidir. ama namazı tamamlayıp yeniden kılması müstehaptır.

kiyam (ayakta durma)

m. 979- iftitah tekbiri alındığı zamanki kıyam ile rükuya bitişik kıyam olarak adlandırılan rükudan ِnceki kıyam rükündür. ama fatiha ve sure okunduğu zamanki kıyam ile rüku'dan sonraki kıyam rükün değildir; eğer insan, bunu unutkanlık yüzünden terk ederse namazı sahihtir.

m. 980- namaz kılanın, kıyamda olduğu halde iftitah tekbirini aldığına yakin etmesi için, bir miktar tekbirden ِnce ve bir miktar da tekbîrden sonra ayakta durması farzdır.

m. 981- fatiha ve süreyi okuduktan sonra unutarak rüku' yapmadan oturur ve rüku yapmadığını hatırlarsa, tam doğrulacak şekilde ayağa kalkıp rükuya gitmelidir; tam olarak ayağa kalkmadan rüku'a dِnerse, rükuya bitişik kıyamı terk ettiğinden namazı batıldır.

m. 982- ayakta durduğu zaman bedenini hareket ettirmemeli, bir tarafa eğilmemeli, bir yere yaslanmamalıdır. fakat çaresizlikten, olursa, ya da rüku'a eğilirken ayaklarını hareket ettirirse sakıncası yoktur.

m. 983- ayakta durduğu zaman, unutkanlıkla vücudunu hareket ettirse ya bir tarafa eğilse veya bir yere yaslansa sakıncası yoktur. fakat iftitah tekbirinin almadığındaki kıyamı ile rükuya bağlı kıyamda bunlardan biri unutkanlık yüzünden yapsa bile namazını tamamlamalı ve ihtiyaten farz gereğince namazını yeniden kılmalıdır.

m. 984- ayakta iken, her iki ayağın da yerde olması ihtiyaten farzdır. fakat bedenin ağırlığının her iki ayak üzerinde olması gerekli değil, bir ayak üzerinde de olsa sakıncası yoktur.

m. 985- ayakta düzgün durması mümkün olan birisinin, normal duruş halinden çıkacak derecede ayaklarını açması durumunda namazı batıl olur.

m. 986- însan namazda, biraz ileri veya geri gitmek ya da bedenini biraz sağa veya sola hareket ettirmek isterse bir şey okumamalıdır. fakat, (bihavlillahi ve kuvvetihi ekumu ve ek'ud)u ayağa kalkarken demelidir. farz olan zikirleri sِylerken vücut hareketsiz olmalıdır. müstehap zikirleri sِylerken bile vücudun hareketsiz olması ihtiyaten farzdır.

m. 987- beden hareket halindeyken zikir sِylerse; mesela, rükuya veya secdeye giderken tekbir alırsa ve bunu da namazda bildirilen zikir kastıyla sِylerse, ihtiyaten namazı ikinci kez kılmalıdır. eğer bu maksatla değil, bir zikir olsun diye sِylerse namaz sahihtir.

m. 988- fatiha suresini okurken el ve parmaklan hareket ettirmenin sakıncası yoktur. ama, onları da hareket ettirmemek ihtiyaten müstehaptır.

m. 989- hamd ve sureyi ya da tesbihatı okurken, elinde olmayarak vücudun sükuneti bozulacak kadar hareket ederse, vücudu sakinleştikten sonra, hareket halinde okuduğunu tekrar okuması ihtiyaten farzdır.

m. 990- eğer namazda iken ayakta durmaktan aciz olursa oturmalı, eğer oturmaktan da aciz olursa yatmalı; fakat, bedeni sakin hale gelinceye kadar bir şey okumamalıdır. ama mutlak kurbet kastıyla okursa sakıncası yoktur.

m. 991- insan ayakta namaz kılmaya gücü yettiği müddetçe oturarak kılmamalıdır. mesela, ayakta durduğu zaman bedeni hareket ederse veya bir şeye yaslanmak zorunda kalırsa veya eğilerek, bükülerek ya da ayaklarını normalden fazla açarak ayakta durabilecekse, ne şekilde mümkünse ِylece ayakta durup namazını kılmalıdır. hiç bîr şekilde, hatta rüku halindeki gibi bile ayakta duramazsa; dümdüz oturup, oturarak namazını kılmalıdır.

m. 992- oturarak namaz kılabilen kimse yatarak kılmamalıdır. eğer düzgün oturamazsa, nasıl oturabiliyorsa ِyle oturmalıdır. eğer hiç bir şekilde oturamazsa "kıble ahkamında sِylendiği gibi sağ yanına uzanmalıdır; eğer bu mümkün değilse sol yanma, o da mümkün olmazsa, ayaklarının altı kıbleye gelecek şekilde arka üstü yatmalıdır.

m. 993- oturarak namaz kılan bir kimse, fatiha ve süreyi okuduktan sonra kalkıp rükuyu ayakta yerine getirebiliyorsa kalkmalı ve kalktıktan sonra rükuya gitmelidir eğer bunu yapamıyorsa, rükuyu da oturduğu yerde yerine getirmelidir.

m. 994- yatarak namaz kılan bir kimse, namaz arasında oturabilecek duruma gelirse oturabildiği miktarı oturarak kılmalıdır; yine kalkabilecekse ayakta durabilecek kadarını ayakta kılmalıdır. fakat, vücudu sakinleşmeden, hiç bir şey okumamalıdır. ama mutlak gurbet kastıyla olursa sakıncası yoktur.

m. 995- ayakta namaz kılabilecek durumda olan bir kimse, ayakta durunca hastalanacağından ya da kendisine bir zarar geleceğinden korkarsa, oturarak namaz kılabilir. eğer oturduğu halde de korkarsa, yatarak namaz kılabilir.

m. 996- eğer insan, vaktin sonuna kadar namazı ayakta kılmaya muktedir olacağını ihtimal verirse, yine de namazı vaktin evvelinde kılabilir.

m. 997- ayakta durduğu zaman vücudu düzgün tutmak, omuzlan aşağı bırakmak, elleri butlar üzerine koymak, vücut ağırlığım her iki ayak üzerine eşit şekilde bırakmak, huzu ve huşu içinde olmak, ayaklan bir hizada tutmak, eğer erkekse ayaklan üç açık parmaktan bir karışa kadar açmak, eğer kadınsa ayaklan birbirine bitiştirmek müstehaptır.

kiraat (okuma)

m. 998- günlük farz namazların birinci ve ikinci rekatlarında, insan ِnce hamd ve ondan sonra tam bir süre okumalıdır.

m. 999- eğer vakit darsa veya surenin okunmamasını gerektiren mecburi bir durum olursa, mesela, sureyi okuması halinde hırsız, yırtıcı hayvan veya başka bir şeyin kendisine zarar vermesi ihtimali varsa sureyi okumamalıdır. eğer acele bir işi olursa sureyi okumayabilir.

m. 1000- eğer kasten sureyi fatiha'dan ِnce okursa namazı batıldır. eğer yanlışlıkla sureyi fatiha'dan ِnce okursa, hatırladığı yerde sureyi bırakıp fatihayı okumalı, sonra da sureyi baştan okumalıdır.

m. 1001- eğer fatiha ve sureyi ya da onlardan birini unutsa ve rükuya vardıktan sonra hatırlasa, namazı sahihtir.

m. 1002- eğer rüku'a eğilmeden ِnce fatiha ve sure okumadığını anlarsa, okuması gerekir. eğer sureyi okumadığını anlarsa yalnız sureyi okumalı. fakat, yalnız fatihayı okumadığını anlarsa ِnce fatihayı okumalı, sonra ikinci defa sureyi okumalıdır. eğer eğilir ama rüku haddine yetişmeden fatiha ve sureyi veya sadece fatihayı veya sadece sureyi okumadığını anlarsa, ayağa kalkıp yukarıda açıklandığı gibi onları okumalıdır

m. 1003- eğer namazda, meselede bahsedilen farz secdeli dِrt sureden birini kasten okursa namazı batıldır.

m. 1004- eğer yanlışlıkla farz secdesi olan bir sureyi okumaya başlar ve secde ayetine gelmeden anlarsa, o sureyi bırakıp başka bir sure okumalıdır. eğer secde ayetini okuduktan sonra anlarsa, namazın arasında ihtiyaten işaretle ayetin secdesini yerine getirmeli ve okuduğu sure ile yetinmelidir.

m. 1005- eğer namazdayken secde ayetini işitip, işaretle secde yaparsa; namazı sahihtir.

m. 1006- müstehap namazlarda sureyi okumak gerekli değildir; hatta nezir yoluyla farz olsa bile. kendine has suresi olan bazı müstehap namazlarda ise-vahşet namazı gibi - o namazın talimatına gِre amel etmek isterse o sureyi okumalıdır.

m. 1007- cuma namazı ve cuma günü ِğle namazında birinci rekatta fatiha'dan sonra cuma suresini, ikinci rekatta fatiha'dan sonra münafikun suresini okumak müstehaptır. fakat bunlardan birini okumaya başladığı zaman ihtiyaten farz gereği onu bırakıp başka bir sure okuyamaz.

m. 1008- eğer fatiha'dan sonra ihlas veya kafinin surelerini okumaya başlarsa, onu bırakıp başka bir sure okuyamaz. fakat cuma namazı ve cuma gününün ضğle namazında unutkanlık nedeniyle cuma ve münafikun sureleri yerine, bu iki sureden birini okumaya başlamış ve yansına da gelmemişse, onu bırakıp cuma ve münafikun surelerini okuyabilir.

m. 1009- eğer cuma namazı ve cuma günü ِğle namazında kasten ihlas veya kafinin surelerini okumaya başlarsa, yarıya yetişmeden bile olsa ihtiyaten farz gereği onu terk edip cuma ve münafikun surelerini okuyamaz.

m. 1010- eğer namazda îhlas veya kafinin suresinden başka bir sure okumaya başlarsa yarıya varmadan bırakıp başka bir sure okuyabilir.

m. 1011- eğer surenin bir miktarını unutursa veya vaktin dar olması veya başka zorunlu bir neden yüzünden başladığı sureyi bitirmezse, yandan fazlasını okumuş bile olsa veya ihlas ve kafinin sureleri bile olsa onu bırakıp başka bir sure okuyabilir.

Back Index Next