Büyük Taklit Mercii
   Hayat Öyküsü
   Eserleri
   Ahkam ve Fetvalar
   Mesajlar
   Gençler İçin İlmihal
   Resimler
   Soru ve Cevaplar
   Alimlerin Hayat
   Vucuhat hakkında

   E-Mail Listing:


 
Back Index Next

sübhanellah, elhamdülillah’tan ِnce de okunabilir. ama elhamdülillah'tan sonra sِylemek daha iyidir.

m. 1144- namazdan sonra şükür secdesi yapmak müstehaptır; bunun için, alnını şükür maksadıyla yere koyması kafidir. ama yüz defa veya üç defa veya bir defa *** "Şükren lillah" veya *** "Şükren" veya ***  "afven" demesi daha iyidir.

yine insana bir nimet ulaştığı zaman veya bir bela ondan uzaklaştığı zaman şükür secdesi yapması müstehaptır.

peygambere salavat

m. 1145- insan, hazret-i resul sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem'in mübarek ahmet ve muhammed gibi ismini veya mustafa ve ebu'l-kasım gibi künye ve lakabını sِylerse veya işitirse, namazda bile olsa, salavat getirmesi müstehaptır.

m. 1146- hazret-i resul sallallahu aleyhi ve âlihi ve sellem'in mübarek ismini yazarken salavatı da yazmak müstehaptır. yine resulullah (s.a.a) hatırlandığı zaman salavat getirilmesi iyidir.

namazi bozan Şeyler

m. 1147- on iki şey namazı bozar ve onlara namazı bozanlar denir:

1- namaz esnasındayken namaz şartlarından birinin yok olması; mesela, namazdayken, mekanının gasp olduğunu anlarsa namazı batıl olur.

2- namazdayken bilerek veya unutarak veya çaresizlik yüzünden abdest veya guslü batıl eden bir şey ortaya çıkarsa, mesela, idrar gelirse namaz batıl olur, ama, idrar veya büyük abdestini tutamayan kimseden namaz esnasında idrar (idrar) veya gâit çıkarsa, eğer abdest hükümlerinde sِylendiği üzere hareket etmiş olursa namazı batıl olmaz. yine namaz esnasında müstehaze kadından bir kan gelirse, istihaze bahsinde belirtildiği şekilde hareket etmişse namazı sahihtir.

m. 1148- elinde olmadan uyumuş olan kimse, namaz esnasında mı yoksa namazdan sonra mı uyuduğunu bilmezse, namazını yeniden kılmalıdır. ama namazın tamamlandığını bilir de namaz esnasında mı yoksa namazdan sonra mı uyuduğunda şüphe ederse, namazı sahihtir.

m. 1149- kendi ihtiyarı ile uyuduğunu bilir, ama, namazdan sonra mı veya namaz esnasında namazda olduğunu unutarak mı uyuduğunda şüphe ederse namazı sahihtir.

m. 1150- secde halindeyken uykudan uyanır ve namazın son secdesi mi yoksa şükür secdesi mi olduğundan şüphe ederse, o namazı tekrar kılması gerekir.

3-    namazı bozan şeylerden biri de Şii olmayan bazılarının yaptıkları gibi ellerin üstüste konmasıdır.

m. 1151- eğer saygı için elleri üst üste koyarsa onlar gibi olmasa bile ihtiyaten farz olarak namazı yeniden kılmalıdır. ama, eğer unutkanlık, çaresizlik veya kaşınmak ve benzeri bir iş için ellerini üst üste koyarsa sakıncası yoktur.

4- namazı bozanlardan biri de fatiha suresi okunduktan sonra "amin" demektir. ama, eğer yanlışlıkla veya takkiyye yüzünden derse namazı batıl olmaz.

5-    namazı bozanlardan bir diğeri de kasten veya unutkanlıkla arkasını kıbleye dِnmek ya da sağ veya sol tarafını kıbleye dِndürmektir. hatta eğer kasten, "kıbleye doğrudur" denmeyecek kadar dِnerse sağ veya sol tarafa ulaşmasa bile namazı batıldır.

m. 1152- eğer kasten veya yanlışlıkla arkasını gِrebilecek kadar başını geriye dِndürürse namazı batıldır. ama eğer başını azıcık dِndürürse ister kasten olsun ister yanlışlıkla namazı batıl olmaz.

6- namazı batıl edenlerden birisi de, ister bir harf olsun, ister daha fazla bilinçli olarak manasını kastederek manalı bir kelime sِylemektir; ama, eğer yanlışlıkla sِylerse namazı batıl olmaz.

m. 1153- tek harfli bir kelime sِylerse ve o kelime arapça da "koru" anlamında olan c *»> "ki" harfinde olduğu gibi anlamı olur ve o şahıs onun anlamını bilir ve o anlamı kastederek kullanırsa namazı batıl olur. hatta eğer manasını kastetmez ama manasının farkında olursa, ihtiyaten farz olarak o namazı yeniden kılmalıdır.

m. 1154- namazda ِksürmenin, geğirmenin ve iç çekmenin sakıncası yoktur. fakat ıh, ah veya buna benzer iki harfli şeyleri kasten sِylemek namazı batıl eder.

m. 1155- eğer bir kelimeyi zikir kastıyla sِyler, mesela, zikir kastıyla "allah-u ekber" der, fakat sِylediği zaman sesini başkasına bir şey anlatmak için yükseltirse sakıncası yoktur. fakat başkasına bir şeyi, anlatmak kastıyla derse, zikir etmek kastı olsa bile namaz batıl olur.

m. 1156- cenabet hükümlerinde belirtilen, farz secdeli dِrt sure dışında namazda kuran okumanın ve yine namazda dua okumanın sakıncası yoktur; ancak ihtiyaten farz olarak duayı arapça okumalıdır.

m. 1157- fatiha, sure ve zikirlerden bir bِlümünü kasten veya ihtiyaten bir kaç defa okumanın sakıncası yoktur. ama eğer vesvese yüzünden birkaç defa tekrarlarsa namazı batıldır.

m. 1158- namaz kılan birisi başkasına selam vermemelidir, ama, eğer bir başkası ona selam verirse, cevap da "selam" kelimesini ِnde kullanmalıdır. mesela, "es-selamu aleykum" veya "selamun aleykum" demeli ve "aleykum us-selam" dememelidir.

m. 1159- insan, selamın cevabını ister namazda olsun, ister olmasın hemen vermelidir. eğer kasten veya unutkanlıkla cevabı geciktirir ve artık cevap verildiği takdirde o selamın cevabı sayılmayacaksa namazdaysa cevap vermemelidir, eğer namazda değilse de cevap vermek farz değildir.

m. 1160- selamın cevabını, selam verenin duyacağı şekilde vermelidir. ama eğer, selam veren sağır olursa, sesi yükseltmekle veya işaretle onun duyabileceği veya anlayabileceği şekilde selamın cevabını vermelidir.

m. 1161- namaz kılan, selamın cevabını dua kastıyla değil cevap kastıyla vermelidir.

m. 1162- eğer namahrem kadın veya erkek veya mümeyyiz (iyiyi kِtüyü anlayan) çocuk namaz kılana selam verirse, namaz kılan onun cevabını verebilir. ama dua kastıyla cevap vermesi daha iyidir.

m. 1163- eğer namaz kılan selamın cevabını vermezse günah işlemiştir, ama namazı sahihtir.

m. 1164- eğer bir kimse, namaz kılana selam sayılmayacak şekilde yanlış selam verirse, cevabını vermek farz değildir. ama eğer selam sayılırsa onun cevabını vermek farzdır. ama dua kastıyla vermesi daha iyidir.

m. 1165- Şaka ile veya alay etmek için selam verenin selamına cevap vermek farz değildir. gayr-ı müslim bîr erkek veya kadının selamına ise veya sadece "aleyk" diye karşılık vermek ihtiyaten farzdır.

m. 1166- eğer bir kimse bir topluluğa selam verirse, onun selamına cevap vermek onların hepsine farzdır ama, eğer onlardan biri cevap verirse yeterlidir.

m. 1167- eğer bir kişi bir topluluğa selam verir de, o topluluktan kendisine selam verilmesi kastedilmeyen biri cevap verirse, yine selamın cevabını vermek o grup üzerine farzdır.

m. 1168- biri, bir topluluğa selam verdiğinde o topluluk arasında olup namaz kılan birisi kendisinin de selam veren tarafından kastedilip kastedilmediğinde şüphe ederse cevap vermemelidir. yine kendisinin de kastedildiğini bilir ama başkası cevap verirse hüküm aynıdır fakat eğer kendisinin de kastedildiğini bilir ve başkası da cevap vermezse, onun cevabını vermesi gerekir.

m. 1169- selam vermek sünnettir. bineklinin yaya'ya, ayakta olanın oturana, küçüğün büyüğe selam vermesi çok tavsiye edilmiştir.

m. 1170- eğer iki kişi aynı anda birbirlerine selam verseler, her birisinin üzerine diğerinin selamını cevaplandırmak farzdır.

m. 1171- namaz dışında, selamı daha güzelîyle cevaplandırmak müstehaptır. mesela, bir kimse "selam ün aleyküm" derse cevapta "selam ün aleyküm ve rahmetullah" demesi müstehaptır.

7-    namazı batıl edenlerden biri de sesli olarak ve kahkahayla gülmektir. ihtiyaten farz olarak kahkaha olmasa bile sesli gülmek kasten olursa ve sehven olduğu takdirde namaz halini bozarsa namazı batıl eder. ama gülümseme namazı batıl etmez.

m. 1172- eğer sesli gülmeyi ِnlemek için hali değişir, ِrneğin namaz kılma durumundan çıkacak derecede rengi kızarırsa namazı batıldır.

8-    namazı bozan şeylerden biri de dünya meselesi için kasten sesli ağlamaktır, ihtiyaten farz olarak dünya meselesi için sessiz de ağlamamalıdır. ama allah korkusundan veya ahiret için sesli veya sessiz ağlamanın sakıncası olmadığı gibi amellerin de en iyilerin denir.

9-    namazı bozan şeylerden bir diğeri de, namazın şeklini bozan hareketlerdir. mesela, alkış çalmak, oynamak, hoplamak ve bu gibi hareketler, ister az olsun ve ister çok, ister kasten olsun ve ister unutkanlıkla namazı bozar. fakat el ile işaret etmek gibi namaz halini bozmayan hareketlerin sakıncası yoktur.

m. 1173- eğer namazdayken, namaz kılma halinden çıkacak kadar susarsa namazı batıl olur

m. 1174- eğer namazda bir iş yapar veya bir müddet susar ve namazın bozulup bozulmadığında şüpheye düşerse, namazı sahihtir.

10-  namazı bozanlardan onuncusu yemek ve içmektir. namaz esnasında, namaz halini bozacak şekilde yemek veya içmek namazı bozar. hatta eğer namazın şekli bozulmazsa bile ihtiyaten farz olarak namaz batıldır.

m. 1175- ihtiyaten farz olarak ِrfen namazın muvalatını bozacak yemek ve içmekten namazın şeklini bozmasa bile sakınılması gerekir.

m. 1176- eğer namazda ağzında ve dişin dibinde kalan yemek artıkların! yutarsa namazı bozulmaz. ama eğer şeker ve benzeri şeyler ağızda kalır ve namaz halinde onun yavaş yavaş eriyip boğaza gitmesini isterse, namazı sakıncalıdır.

11-  namazı bozanların on birincisi, iki veya üç rekatlı namazların rekatlarında; ya da dِrt rek atın namazların ilk iki rekatında şüpheye düşmektir.

12-  namazı bozanların on ikincisi, namazın rüknünü kasten veya unutkanlıkla eksik veya fazla yapmaktır, ya da rükün olmayan bir şeyi kasten az veya çok yapmaktır

m. 1177- namazı kıldıktan sonra, namazdayken namazı bozan bir işi yapıp yapmadığından şüpheye düşerse namazı sahihtir.

namazda mekruh olan Şeyler

m. 1178- namazda; yüzünü biraz sağa veya sola çevirmek, gِzleri yummak veya sağa sola kaydırmak, eliyle ve sakalıyla oynamak, parmaklarını birbirine geçirmek, tükürmek, kuran, kitap veya yüzüğün yazısına bakmak, fatiha veya sure okurken ya da zikir sِylerken birisinin sesini duyabilmek için sessiz kalmak, kısacası huzu ve huşuyu bozacak her iş mekruhtur.

m. 1179- insanın uykusu geldiği, idrar veya büyük abdesti sıkıştırdığı zaman namaz kılması mekruhtur. ayrıca ayaklan sıkacak kadar dar çorap giymek mekruhtur. bunların dışındaki mekruhlar tafsilatlı kitaplarda açıklanmıştır.

farz namazi bozmanin caiz olduĞu haller

m. 1180- farz namazı ihtiyarî olarak bozmak haramdır; fakat malı korumak ve mal veya cana gelecek zararı ِnlemek için olursa sakıncası yoktur.

m. 1181- eğer insanın kendi canını koruması veya canının korunması farz olan bir kimsenin canını veya korunması farz olan bir malı muhafaza etmek namazı bozmadan mümkün olmazsa, namazı bozmalıdır. fakat ضnemsiz bîr mal için namazı bozmak mekruhtur.

m. 1182- vaktin geniş olduğu bir sırada namaza durmuş olur ve alacaklı birisi de kendi alacağını ondan isterse; namazdayken onun alacağını verebilecekse namazdayken vermelidir. ama eğer onun atacağını vermek namazı bozmadan mümkün değilse, namazı bozup vermeli sonra namazı yeniden kılmalıdır.

m. 1183- namazdayken caminin necis olduğunu anlarsa; eğer vakit darsa namazını tamamlamalıdır. eğer vakit dar olmazsa ve caminin necasetini gidermek namazı bozmayacaksa, namaz arasında temizleyip sonra namazın kalan kısmım tamamlamalıdır, eğer namazı bozacaksa, namazdan çıkıp camiyi temizlemeli ve sonra namazı kılmalıdır.

m. 1184- namazı bozması gereken bir kimse, namazı tamamlarsa günah işlemiştir, ama namazı sahihtir. ancak namazı yeniden kılması ihtiyaten müstehaptır.

m. 1185- namazın rükusuna eğilmeden ِnce, ezan ve ikameti unuttuğunu hatırlarsa ve namazın vakti müsaitse; ezan ve ikamet okumak için namazı bozması müstehaptır.

Şüpheler

namazdaki şüpheler 23 kısımdır: bu şüphelerin sekizi namazı batıl eder, altısına itina edilmemelidir, dokuzu ise sahih şüphelerdir.

batil Şüpheler

m. 1186- namazı bozan şüpheler şunlardır:

1-    sabah namazı ve sefer namazı gibi iki rekatlı namazların rekatlarının sayısında şüphe etmek. ancak, iki rekatlı müstehap ve ihtiyat namazlarının bazısının rekatların sayısındaki şüphe namazı bozmaz.

2-    üç rekatın namazların rekat sayısındaki şüphe.

3-    dِrt rekatın namazlarda bir rekat mı yoksa daha fazla mı kıldığı hakkında şüphe.

4-    dِrt rekatlı bir namazda ikinci secdeyi tamamlamadan ِnce, iki rekat mı yoksa daha çok mu

kıldığından şüphe etmek. (bu meselenin genişçe açıklaması için sahih şüphelerin dِrdüncü kısmına müracaat edilsin)

iki ile beş veya iki ile beşten çok rekat arasında şüphe etmek.

üç ile altı veya üç ile altıdan çok rekat arasında şüphe.

kaç rekat kıldığını bitmediği, namazın rekatlarında şüphe etmek.

dِrt ile altı veya dِrt ile altıdan çok rekat arasında şüphe, ister ikinci secdeyi tamamlamadan ِnce olsun, ister tamamladıktan sonra. fakat, eğer ikinci secdeyi tamamladıktan sonra dِrt ile altı veya dِrt ile altıdan çok arasında şüphe ederse dِrt rekat olduğuna karar vererek namazı tamamlaması ve namazdan sonra iki sehiv secdesi yapıp, namazı da yeniden kılması ihtiyaten müstehaptır.

m. 1187- insan, namazı batıl eden bir şüpheyle karşılaşınca namazı (hemen) bozamaz; fakat bir miktar düşündükten sonra şüphesi sabitleşirse namazı bozmanın sakıncası yoktur.

itina edilmemesi gereken Şüpheler

m. 1188- itina edilmemesi gereken şüpheler şunlardır:

1- yeri geçen şeydeki şüphe; rüku'da fatihayı okuyup okumadığından şüphe etmek gibi.

2- namazın selamından sonra şüphe.

3- namazın vakti geçtikten sonra şüphe.

4- çok şüphe eden (kesir-üş şek) bir kimsenin şüphesi. bِyle bir kimsenin şüphesi, eğer namaz vaktinde olursa şüphesine amel etmeli ve namazı kılmalıdır. ama eğer vaktin haricinde olursa şüphesine itina etmemelidir.

5-    cemaat namazında, me'mum rekatların sayısını biliyorsa imamın, yahut imam rekatların sayısını biliyorsa me mumun, rekatların sayısında şüpheye düşmesi.

6-    müstehap namazlarda şüphe.

1- yeri geçen Şeylerde Şüphe

m. 1189- namazdayken, namazın farzlarından birini yapıp yapmadığına dair şüphe ederse -ِrneğin fatiha'yı okuyup okumadığında şüpheye düşerse- eğer ondan sonra yapılması gereken işe başlamamışsa, şüpheye düştüğü şeyi yapmalıdır; eğer ondan sonra yapılması gereken işe başlamışsa şüphesine itina etmemelidir.

m. 1190- eğer bir ayeti okurken, ondan ِnceki ayeti okuyup okumadığında veya ayetin sonunu okurken onun başını okuyup okumadığında şüpheye düşerse, şüphesine itina etmemelidir.

m. 1191- rüku ve secdelerden sonra, onun -zikir ve vücudun hareketsiz olması gibi- farzlarını yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir.

m. 1192- secdeye giderken, rüku yapıp yapmadığından veya rükudan sonra ayakta durup durmadığında şüphe ederse şüphesine itina etmemelidir

m. 1193- ayağa kalktığı sırada, teşehhüdü yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse, bu şüphesine itina etmemelidir. fakat secdeyi yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse oturup secdeyi yerine getirmelidir.

m. 1194- oturarak veya yatarak namaz kılan bir kimse; fatiha ya da tesbihatı okurken, secde veya teşehhüdü yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir fakat eğer fatiha veya tesbihat okumaya başlamadan ِnce secde veya teşehhüdü yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse, yerine getirmelidir.

m. 1195- eğer namazın rükünlerinden birini yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse ve ondan sonraki bir işe başlamamışsa, şek ettiği rüknü yerine getirmelidir. mesela, teşehhüdü okumadan ِnce, iki secdeyi yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse, yerine getirmelidir. ama sonra o rüknü yerine getirmiş olduğunu hatırlarsa, rüknün fazlalaşmasından dolayı namazı batıldır.

m. 1196- eğer rükün olmayan bir ameli yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse, ondan sonraki amele başlamadığı takdirde, onu yerine getirmelidir. mesela, sureyi okumaya başlamadan ِnce fatihayı okuyup okumadığında şüphe ederse, fatihayı okumalıdır; ama (rükün olmayan) o ameli yaptıktan sonra onu ِnceden yapmış olduğunu hatırlarsa, rükün fazlalaşmadığından namaz sahihtir.

m. 1197- bir rüknü yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse; mesela, teşehhüdü okurken iki secdeyi yapıp yapmadığından şüphe ederse, şüphesine itina etmemelidir. eğer o rüknü yerine getirmediğini hatırlarsa sonraki rükne başlamamışsa onu yerine getirmelidir, ama eğer sonraki rükne başlamışsa namazı batıldır. mesela, eğer sonraki rekatın rükusundan ِnce iki secdeyi yapmadığını hatırlarsa, yerine getirmelidir, eğer rükuda veya rükudan sonra hatırlarsa namazı batıldır.

m. 1198- rükün olmayan bir ameli yerine getirip getirmediğinde şüphe ederse ondan sonraki işe başladığı takdirde, şüphesine itina etmemelidir. mesela, sureyi okurken fatihayı okuyup okumadığında şüpheye düşerse şüphesini dikkate almamalıdır. fakat daha sonra onu yerine getirmediğini hatırlarsa, sonraki rükne başlamamışsa, yerine getirmelidir. eğer sonraki rükne başlamışsa, namazı sahihtir. buna gِre, mesela, kunut'da fatihayı okumadığım hatırlarsa, okumalıdır; ama eğer rüku'da hatırlarsa namazı sahihtir. fakat okumamış olduğu fatiha için iki sehiv secdesi yapması farzdır. eğer yerine getirmemiş olduğu farz teşehhüt veya secde olursa onun kazasını da yerine getirmek farzdır.

m. 1199- namazın selamını verip vermediğinde veya doğru verip vermediğinde şüphe ederse, eğer namazdan sonraki müstehap olan dualara veya başka bir namaza başlamışsa veya namazı bozacak ve ِrfün nazarında namazdan çıkmak sayılan bir işi yaparak namaz kılma halinden çıkmışsa şüphesine itina etmemelidir, eğer bunlardan ِnce şüphe ederse, selamı sِylemelidir. ancak selamı doğru sِyleyip sِylemediğinde şüphe ederse, ister diğer bir işe başlamış olsun, ister başlamamış olsun, şüphesine itina etmemelidir.

2- selamdan sonraki Şüphe

m. 1200- namazın selamından sonra, namazın sahih olup olmadığına dair şüphe etse; mesela, rüku yapıp yapmadığında şüphe etse veya dِrt rekatlı bir namazın selamından sonra, dِrt rekat mı, beş rekat mı kıldığında şüphe etse şüphesine itina etmemelidir- fakat eğer şüphesinin her iki tarafı da batılsa, mesela, dِrt rekatlı namazın selamından sonra, üç rekat mı, beş rekat mı kıldığına dair şüpheye düşerse namazı batıldır.

3- vakti geçtikten sonra Şüphe

m. 1201- namazın vakti geçtikten sonra, namazı kılıp kılmadığından şüphe ederse veya kılmadığını zannederse, şekkine itina etmemelidir; ama vakit geçmeden ِnce namazı kılıp kılmadığından şüphe ederse veya kılmadığını zannederse, o namazı kılmalıdır. hatta kıldığını bile zannetse yine kılmalıdır.

Back Index Next